(erkek

listen to the pronunciation of (erkek
İngilizce - Türkçe

(erkek teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

erkek egemen
Male-dominated
erkek egemenliği
Male hegemony

A lot of women are under the male-hegemony in the world.

Türkçe - Türkçe

(erkek teriminin Türkçe Türkçe sözlükte anlamı

Kancık yalanmadan erkek dolanmaz
Kişi, çıkar sağlamayı düşündüğü kimsenin yakınlık gösterip umut vermesi üzerine harekete geçer
erkek düşmanlığı
Erkek düşmanlığı (İngilizce: Misandry) erkeklerden nefret etme durumunu tanımlamakta kullanılan bir terimdir. Teorik bakımdan erkekler de erkek düşmanı (İngilizce: Misandrist) olabilseler de, "Erkek Düşmanlığı" genellikle kadınlarla ilişkilendirilir
erkek çocuk
mahdum
Türkçe - İngilizce

(erkek teriminin Türkçe İngilizce sözlükte anlamı

erkek
male

Two male school pupils sharing an umbrella? That's quite a queer situation. - Bir şemsiyeyi paylaşan iki erkek okul öğrencisi? Bu oldukça nonoş bir durum.

The male peacock has colorful tail feathers. - Erkek tavus kuşunun renkli kuyruk tüyleri vardır.

erkek kardeş
brother

My little brother is watching television. - Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.

My brother is as large as I. - Erkek kardeşim, ben kadar büyük.

zina yapan erkek
adulterer
erkek
man

She has too many boyfriends. - Onun bir sürü erkek arkadaşı var.

Michael is a man's name but Michelle is a lady's name. - Michael bir erkek adıdır ama Michelle bir bayan adıdır.

erkek hostes
steward
erkek geyik
stag
erkek yeğen
nephew

Tom is Mary's nephew. - Tom Mary'nin erkek yeğeni.

Because my nephew was still young, they cut him some slack. - Erkek yeğenim hala genç olduğu için onlar onun üzerine gitmedi.

erkek av kuşu
cock
aldatılan erkek
cuckold
azgın erkek
stud
erkek
(genç) boy
erkek
manly

You're so strong, manly and sweet, how could I resist you? - Çok güçlü, erkeksi ve tatlısın, sana nasıl direnebilirim?

Tom isn't very manly. - Tom çok erkeksi değil.

erkek
(hayvan) Tom
erkek
hard

His brother studies very hard. - Onun erkek kardeşi çok çalışır.

My brother studies as hard as I do. - Erkek kardeşim benim kadar çok çalışır.

erkek
husband

When we think of the traditional roles of men and women in society, we think of husbands supporting the family, and wives taking care of the house and children. - Ne zaman kadın ve erkeklerin geleneksel rollerini düşünsek, ailesine destek olan kocalar ve de aile ve çocuklarına bakan karılar aklımıza gelir.

Of all the men that I dislike, my husband is certainly the one that I prefer. - Hoşlanmadığım tüm erkeklerden, kocam kesinlikle tercih ettiğimdir.

erkek
good, hard (iron, copper)
erkek
prov. husband
erkek
mech., carpentry male
erkek
rigid
erkek
male, he; manly, courageous, reliable; rigid, hard; man; husband
erkek adam
real man
erkek kardeş
(küçük) cadet
eğlence düşkünü erkek
playboy
eğlence hayatına düşkün zengin erkek
playboy
hollandalı erkek
Dutchman
üniversite erkek öğrenci birliği
fraternity
akraba erkek
kinsman
bale yapan erkek
(Muzik) dancer
boynuzlu erkek
(Argo) cuckold
dul erkek
divorce
elinden her iş gelen erkek
handyman
erkek
courageous
erkek (kuş)
cock
erkek adam
(deyim) man enough
erkek arı
(Hayvan Bilim, Zooloji) male bee
erkek delisi
nymphomaniac
erkek delisi
nympho
erkek egemen
male-dominant
erkek fatma
hoiden
erkek fatma
butch
erkek fatma
wild girl
erkek fatma
rowdy girl
erkek fatma
romp
erkek fiş
male
erkek genç
boy
erkek gibi
butch
erkek gibi
masculine
erkek giyim
menswear
erkek giyimi
men's clothing
erkek hasta
a male patient
erkek kardeşi
brother
erkek kopça
(Tekstil) hook
erkek köpek
dog
erkek lisesi
(Eğitim) male high school
erkek lisesi
boys' high-school
erkek manken
male model
erkek mayosu
shorts
erkek modası
(Tekstil) men's fashion
erkek organ
(Arılık) anther
erkek sunucu
anchor man
erkek sığır
toro
erkek çocuk
male child
erkek çocuk
tenaille
erkek çocuk
man-child
erkek çocuk
nipper
erkek öğrenci
school boy
erkek şablon
alignment gauge
erkek-dişi
male and female
erkek-egemen
male-dominant
gecelik entarisi erkek giysisi
nightshirt
kız ve erkek öğrencilerin aynı evde yaşaması
male and female students sharing accommodation
kız ve erkek öğrencilerin aynı evde yaşaması
female and male students living under one roof
kız ve erkek öğrencinin aynı evde yaşaması
male and female students sharing accommodation
kız ve erkek öğrencinin aynı evde yaşaması
female and male students living under one roof
mezun erkek
(Eğitim) alumni
olgun erkek
mature man
seksi (erkek)
hunky
tehlikeli erkek
(Argo) dog
erkek at, aygır
male horse, stallion
erkek ayakkabısı
men's shoes
erkek bakır
male copper
erkek ceketi
sack coat
erkek demir
iron man
erkek deve
male camel
erkek elbisesi
male clothing
erkek eş
male partner
erkek gömleği
men's shirt
erkek hindi kabarmak
male turkey bloat
erkek hizmetçi
male maid
evlenmemiş erkek
unmarried men
güreşçi erkek deve
male camel wrestling
iri erkek hayvan
stag
kadınımsı erkek
(deyim) girly man