Seninle bovlinge gideceğim. - I'll go bowling with you.
Seninle bovlinge gideceğim.
I'll go bowling with you.
Tom'un masasının üstündeki rafta bir bovling kupası vardı. - There was a bowling trophy on the shelf above Tom's desk.
Tom'un masasının üstündeki rafta bir bovling kupası vardı.
There was a bowling trophy on the shelf above Tom's desk.