(cost) teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı
- cost
- {i} fiyat
Sıfırken 3.000.000 yen fiyatı olan arabalar, şimdi 300.000 ediyor; bu durumda sanırım benimkini biraz daha kullanacağım.
- Cars that, when new, cost 3,000,000 yen are apparently now worth 300,000, so I think I'll use mine a little longer.
Fiyatlar maliyetlere ve talebe bağlıdır.
- Prices depend on the costs and the demand.
- cost
- {i} paha
Ben, ne pahasına olursa olsun ona yardım etmeliyim.
- I must help her at any cost.
Sağlıklı yemek daha pahalı mıdır?
- Is eating healthy more costly?
- cost
- {f} tutmak
- cost
- {f} -e mal olmak; (bir şeyin) fiyatı (belirli bir miktar) olmak: How much does this cost? Bunun fiyatı ne? It costs ten million
- cost
- {f} etmek
Arabayı tamir etmek çok paraya maloldu.
- It cost a lot of money to repair the car.
Onu tamir etmek yaklaşık 2,000 yene mal olacaktır.
- It'll cost about 2,000 yen to fix it.
- cost
- {i} zarar
Zarar bize çok paraya mal olacak.
- The damage will cost us a lot of money.
- cost
- {i} masraf
Arabanın tamiri biter bitmez, lütfen bana masrafları gösteren bir mektup yolla. Gerekli parayı sana göndereceğim.
- As soon as you have the car fixed, please send me a letter with the cost. I'll send you the money.
O masraflı bir hataydı.
- That was a costly mistake.
- cost
- {f} (cost)
- cost of living allowance
- Asgari geçim indirimi
- cost per action
- (Bilim, İlim) İşlem başına maliyet
- cost principle
- Maaliyet prensibi
- at all cost
- her ne pahasına olursa olsun
- cost
- of-living index geçim indeksi
- cost
- harcanan para
- variable cost
- değişken maliyet
- variable cost
- (Ticaret) değişen masraf
- cost
- {f} et
- cost
- {f} neden olmak
- cost of living
- geçim sıkıntısı
- opportunity cost
- fırsat maliyeti
- acquisition cost
- (Ticaret) iktisap maliyeti
- actual cost
- (Bilgisayar) gerçekleşen maliyet
- allocated cost
- (Askeri) bölüştürülmüş maliyet
- asset cost
- (Bilgisayar) varlık maliyeti
- benefit cost ratio
- (Ticaret) fayda maliyet oranı
- benefit cost ratio
- (Ticaret) karlılık endeksi
- borrowing cost
- (Ticaret) borçlanma maliyeti
- building cost
- inşaat maliyeti
- capital cost
- (Ticaret) yatırım maliyeti
- carried at cost
- (Ticaret) maliyet bedeliyle gösterme
- common cost
- (Ticaret) ortak maliyet
- complete cost
- (Ticaret) tam maliyet
- construction cost
- (İnşaat) inşaat maliyeti
- cost
- (Bilgisayar) mlyt
- cost
- tut
Uçak bileti ücretinin tutarı tren bileti ücretinden daha yüksek.
- The cost of the air fare is higher than of the rail fare.
Hava yoluyla gitmen ne kadar tutar?
- How much will it cost you to go by air?
- cost
- maliyet oluşturmak
- cost
- -e mal olmak
- cost
- (Ticaret) mal bedeli
- cost
- (Dilbilim) yalınlık ederi
- cost a bomb
- (Konuşma Dili) pahalıya patlamak
- cost a bomb
- (Konuşma Dili) pahalıya mal olmak
- cost a lot
- çoka mal olmak
- cost and freight
- (Ticaret) mal bedeli veya navlun
- cost and freight
- (Ticaret) cfr
- cost data
- (Ticaret) maliyet verileri
- cost effectiveness
- (Ticaret) maliyet etkililik
- cost effectiveness
- (Ticaret) maliyet verimliliği
- cost effectiveness analysis
- (Ticaret) maliyet etkinliği analizi
- cost efficient
- (Ticaret) düşük maliyetli
- cost free
- ücretsiz
- cost free
- masrafsız
- cost in use
- (Teknik,Ticaret) işletme giderleri
- cost item
- (Ticaret) maliyet kalemi
- cost nail
- dökme çivi
- cost of an investment
- (Ticaret) yatırım maliyeti
- cost of borrowing
- (Ticaret) borçlanma maliyeti
- cost of construction
- (İnşaat) inşaat maliyeti
- cost of conversion
- (Ticaret) dönüştürme maliyeti
- cost of illness
- (Tıp) hastalık maliyeti
- cost of inventories
- (Ticaret) stokların maliyeti
- cost of living index
- (Kanun) hayat pahalılığı endeksi
- cost of other sales
- (Ticaret) diğer satışların maliyeti
- cost of ownership
- (Telekom) toplam maliyet
- cost of purchase
- (Ticaret) alış maliyeti
- cost of sales
- (Ticaret) satış maliyeti
- cost of services rendered
- (Ticaret) satılan hizmet maliyeti
- cost of transportation
- (Ticaret) nakliye
- cost plan
- maliyet planı
- cost type
- (Ticaret) tahakkuk esasını kullanma
- cost unit
- (Ticaret) maliyet ünitesi
- cost unit
- (Ticaret) birim maliyet
- cost unit
- (Ticaret) maliyet birimi
- delivery cost
- (Ticaret) teslim bedeli
- determination of cost
- (Ticaret) maliyetin belirlenmesi
- development cost
- (Ticaret) geliştirme giderleri
- development cost
- (Ticaret) geliştirme maliyetleri
- direct cost
- (Askeri,Politika, Siyaset) doğrudan maliyet
- direct cost
- (Askeri) esas maliyet
- disk cost
- (Bilgisayar) diskte gereken
- distributive cost
- (Ticaret) dağıtım maliyeti
- employment cost
- işçilik maliyeti
- employment cost
- işgücü maliyeti
- explicit cost
- (Ticaret) açık maliyet
- final cost
- (Ticaret) son maliyet
- first cost
- (Ticaret) ilk maliyet
- free of cost
- ücretsiz
- free of cost
- bedava
- freight cost
- (Ticaret) navlun masrafı
- freight cost
- (Ticaret) taşıma masrafı
- freight cost
- (Ticaret) navlun bedeli
- high cost
- yüksek maliyet
- historic cost
- (Ticaret) tarihi maliyet
- historical cost
- (Ticaret) orijinal maliyet
- idle time cost
- (Ticaret) atıl geçen zaman maliyeti
- incremental cost
- ek maliyet
- indirect operating cost
- (Ticaret) dolaylı işletme gideri
- initial cost
- (Askeri) ilk maliyet
- inventory holding cost
- (Ticaret) envanter tutma masrafi
- investment cost
- (Ticaret) yatırım maliyeti
- labor cost
- işgücü maliyeti
- labor cost
- (Ticaret) işçilik
- landed cost
- (Ticaret) son teslim alma maliyeti
- life cycle cost
- (Bilgisayar,Ticaret) yaşam çevrim maliyeti
- life cycle cost
- ömür maliyeti
- life cycle cost
- (Bilgisayar) toplam maliyet
- link cost
- (Bilgisayar) bağlantı maliyeti
- low cost
- düşük maliyetli
- marginal cost
- (Askeri) sınırsal maliyet
- operating cost
- (Askeri) harekat maliyeti
- opportunity cost ratio
- (Ticaret) fırsat maliyeti oranı
- overhead cost
- (Ticaret) dolaylı maliyet
- process cost
- (Ticaret) işletme masrafı
- product cost
- (Ticaret) üretim maliyeti
- reduce the cost
- maliyet azaltmak
- reduce the cost
- maliyet düşürmek
- reduce the cost
- maliyeti azaltmak
- reduce the cost
- maliyeti düşürmek
- resource cost
- (Ticaret) kaynak maliyeti
- response cost
- (Pisikoloji, Ruhbilim) tepki maliyeti
- running cost
- (Ticaret) işletme masrafları
- running cost
- işletme gideri
- service cost
- (Ticaret) hizmet maliyeti
- special cost
- (Ticaret) özel maliyetler
- target cost
- (Ticaret) hedef maliyet
- target cost
- (Ticaret) standart maliyet
- unit cost
- (Ticaret) bîrim maliyeti
- actual cost
- gerçek maliyet
- all cost
- her fiyat
- bulk cost
- ambalajsız maliyet
- bunched cost
- götürü maliyet
- bunched cost
- götürü masraf
- capacity cost
- tam kapasite maliyeti
- cost
- yapmak
Bir gömlek yapmak kaça mal olur?
- How much does it cost to make a T-shirt?
Köprü yapmak, maliyetin dışında, uzun sürecektir.
- Apart from the cost, it will take long to build the bridge.
- cost
- değerinde olmak
- cost
- mal olmak
O, üç dolara mal olmaktadır.
- It costs three dollars.
Ders kitaplarım çok paraya mal olmaktadır.
- My textbooks cost a lot.
- cost
- maliyet
Kaçınılabilir maliyetleri kısmak istiyorum.
- I want to cut down any avoidable costs.
Ben müteahhitlerle konuşuncaya kadar nihai maliyeti hesaplayamam.
- I cannot calculate the final cost until I talk with our contractors.
- cost
- maliyet hesaplamak
- cost
- değer
İyi sözler çok değerlidir , ama neredeyse hiçbir maliyeti yoktur.
- Good words are worth a lot, but cost almost nothing.
Fiyatını düşünmeyin. Değerini düşünün.
- Don’t think of cost. Think of value.
- cost a packet
- tuzluya mal olmak
- cost a pretty penny
- pahalıya mal olmak/patlamak
- cost account
- maliyet hesabı
- cost analysis
- maliyet analizi
- cost benefit analysis
- maliyet fayda analizi
- cost cutting
- masrafını azaltma
- cost effective
- uygun maliyetli
- cost free
- verginsiz
- cost of consumption
- tüketim maliyeti
- cost of conveyance
- nakliye maliyeti
- cost of conveyance
- nakliye masrafı
- cost of education
- eğitim maliyeti
- cost of living
- geçim gideri
- cost of living
- hayat pahalılığı
Geçen sene hayat pahalılığı tavan yaptı.
- The cost of living has shot through the ceiling in the last year.
Amerika Birleşik Devletleri'nde hayat pahalılığı artıyordu.
- The cost of living in the United States was rising.
- cost of living index
- geçim indeksi
- cost of manufacture
- üretim maliyeti
- cost of packing
- ambalaj masrafı
- cost of production
- üretim maliyeti
- cost of production
- imalat maliyeti
- cost of research
- araştırma gideri
- cost of transportation
- nakliye maliyeti
- cost or marketing
- pazarlama giderleri
- cost overrun
- fazla maliyet
- cost price
- maliyet fiyatı
- cost reduction
- maliyeti azaltma
- cost report
- maliyet raporu
- count the cost
- bütün riskleri hesaplamak
- count the cost
- enikonu düşünmek
- decreasing cost
- azalan maliyet
- estimated cost
- tahmini maliyet
- excess cost
- ek fiyat
- excess cost
- ek ödeme
- factory cost
- üretim maliyeti
- factory cost
- fabrika maliyeti
- final cost
- kesin maliyet
- fixed cost
- sabit maliyet
- flat cost
- üretim maliyeti
- handling cost
- kullanma gideri
- holding cost
- stokta tutma maliyeti
- imputed cost
- farazi maliyet
- invoice cost
- fatura maliyeti
- low cost
- düşük maliyet
- maintenance cost
- bakım maliyeti
- marginal cost
- marjinal maliyet
- operating cost
- işletim maliyeti
- ordering cost
- ısmarlama maliyeti
- prime cost
- üretim maliyeti
- production cost
- üretim maliyeti
- purchase cost
- satın alma maliyeti
- real cost
- gerçek maliyet
- storage cost
- hafıza tutarı
- total cost
- toplam maliyet
- unit cost
- birim fiyatı
- actuarial cost method
- aktüeryal maliyet yöntemi/metodu
- all the cost
- tüm maliyet
- bulk cost
- ambalâjsız maliyet
- cost benefit
- (Ekonomi) maliyet kazanç
- cost concept
- maliyet kavramı
- cost efficient
- Ekonomik, uygun fiyatlı
- cost of funds
- fonlarının maliyet
- cost of good sold
- satılan malın maliyeti
- cost of goods sold
- Satılacak ürün hale gelmiş malların maliyeti
- cost of ownership
- Sahip olma maliyeti
- cost out
- Ücreti öğrenmek
- external cost
- dış maliyet
- hidden cost
- gizli maliyet
- how much does a ticket cost
- bir bilet ücreti ne ne kadar
- initial cost
- Kuruluş maliyeti
- reduce cost
- azaltmak maliyet
- single cost
- birim maliyet
- steep cost
- Yüksek maliyet
- the cost of
- maliyet
- total insurance cost
- toplam sigorta maliyeti
- total variable cost
- (Ekonomi) Toplam değişken maliyeti
- wage cost
- ücret maliyet