(1) hot, dry, sandy place, as in: not all kinds of plants can grow in a desert

listen to the pronunciation of (1) hot, dry, sandy place, as in: not all kinds of plants can grow in a desert
İngilizce - Türkçe

(1) hot, dry, sandy place, as in: not all kinds of plants can grow in a desert teriminin İngilizce Türkçe sözlükte anlamı

desert
{i} çöl

Alacakaranlık çöl üzerine düştü. - Dusk fell over the desert.

Sahra Çölü, neredeyse Avrupa kadar büyük. - The Sahara Desert is almost as large as Europe.

desert
çöl halinde olan
desert
{i} tatsızlık
desert
{f} ayrılmak
desert
{i} hak ettiğini bulma
desert
hak ettiğini buldu
desert
yaban
desert
değer

Çölde, suyun ağırlığı altın değerindedir. - In the desert, water is worth its weight in gold.

desert
çöllük
desert
desert fauna çöl direyi
desert
terketmek
desert
kaçmak
desert
{i} bozkır
desert
(Askeri) FİRAR ETMEK, KAÇMAK: Bir askeri hizmet, mevki veya görevden geri dönmemek niyetiyle, izinsiz olarak ayrılma veya tehlikeli bir görevden, önemli bir hizmetten kaçma
desert
desert flora çöl biteyi
desert
{s} boş
desert
{f} terketmek, bırakmak
desert
{i} hak edilen şey, layık olunan şey. He got his deserts. Hak ettiğini buldu
desert
(isim) çöl, bozkır; ıssız yer; tatsızlık; sönüklük; hak etme, hak edilen şey, hak ettiğini bulma
İngilizce - İngilizce
desert
(1) hot, dry, sandy place, as in: not all kinds of plants can grow in a desert