She treated each of us to an ice cream.
- O, her birimize bir dondurma ikram etti.
Each of the brothers has a car.
- Erkek kardeşlerin her birinin bir arabası var.
Do you know either of the two girls?
- İki kızın her birini tanıyor musun?
AIDS can be stopped only if every person decides to take action against it.
- Yalnızca her birey ona karşı harekete geçmeye karar verirse, AIDS durdurulabilir.
Tom comes here every few days.
- Tom her birkaç günde bir buraya gelir.