Bir grup bilim adamı deneyi kaydetmek hazır bekledi.
- A group of scientists stood by, ready to record the experiment.
Biyologlar balina aramaları kaydetmek için bir hidrofon kullandı.
- The biologists used a hydrophone to record whale calls.
Sumo güreşçisinin sicili, bir galibiyet ve beş yenilgidir.
- The sumo wrestler’s record is one win and five losses.
Bir iş adamı olarak iyi bir sicile sahip.
- He has a good record as a businessman.
Ben tüm plakları sattım.
- I sold off all my records.
Dün gece bazı plakları dinledim.
- I listened to some records last night.
O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.
- He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records.
Stokta yüzlerce kayıtlarımız var.
- We have hundreds of records in stock.
Biyologlar balina aramaları kaydetmek için bir hidrofon kullandı.
- The biologists used a hydrophone to record whale calls.
Bir grup bilim adamı deneyi kaydetmek hazır bekledi.
- A group of scientists stood by, ready to record the experiment.
Dosya bakanlığa gönderildi.
- The record was sent to the ministry.
Konuşmamızı kaydettim.
- I recorded our conversation.
Aşağıda verilen boşluğa seri numarasını kaydet.
- Record the serial number in the space provided below.
O bu yıl yüzmede üç dünya rekoru kırdı.
- He has set up three world records in swimming this year.
Tom şu anda 100 yarda hızlı koşmada okul rekorunu elinde tutuyor.
- Tom currently holds the school record for the 100 yard dash.
Yeni bir rekor kırması, onun şöhretini artırdı.
- Setting a new record added to his fame.
Kayıtlarımız henüz ödeme yapmadığınızı göstermektedir.
- Our records show that you haven't paid yet.
İngiltere'de istihdam oranı rekor düzeyde.
- The UK employment rate is at a record high.
Bunu üniversite radyosunda anlatabilirsin. Her şeyden önce onlar aslında kayıtları çalarlar; ikinci olarak onları yanlış hızda çalmaya devam ederler.
- You can tell this is college radio. First of all, they actually play records; secondly, they keep playing them at the wrong speed.
Sami üniversite kayıtlarını tahrif ediyordu.
- Sami was falsifying his university records.
Belge kayıtları savaşın 1700 yılında patlak verdiğini yazıyor.
- The document records that the war broke out in 1700.
Konuşma gizlice kaydedildi ve delil olarak kullanıldı.
- The conversation was secretly recorded and used as evidence.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Kurumu 1990'da kayıt tutmaya başladığından beri, yiyecek fiyatları en yüksek seviyesindedir.
- Food prices are at their highest level since the United Nations Food and Agriculture Organization began keeping records in 1990.
Tom kayıt yapmayı durdurdu.
- Tom stopped recording.
Bodrumumuzu ses geçirmez hale getirdik ve onu bir kayıt stüdyosu olarak kullanıyoruz.
- We soundproofed our basement and use it as a recording studio.
Geçen yıl şimdiye kadar kaydedilmiş en sıcak yıl oldu.
- Last year was the hottest year ever recorded.
Kaydedilmiş sesini dinlerken bir yabancının sesini dinliyormuş gibi hissedersin.
- When you listen to your recorded voice, you get the feeling that you're hearing the voice of a stranger.
Şu anda bizi kaydediyor musun?
- Are you recording us right now?
Bunu kaydediyor musun?
- Are you recording this?
O, mali kayıtları nasıl tutacağını öğrenecekti.
- He would learn how to keep financial records.
Yeni bir çalışma 65'ten daha büyük hastaların hastane kayıtlarının çoğunlukla yanlış olduğunu ortaya atmaktadır, bu durum ciddi tedavi hatalarına yol açabilir.
- A new study suggests that hospital records for patients older than 65 are often incorrect, which may lead to serious treatment errors.
Birkaç cümle kaydetti.
- She recorded a few sentences.
Tom evde kaydettiği futbol maçını izlemek için can atıyordu ve birinin son skordan bahsetmesine kulak misafiri olduğunda sinirliydi.
- Tom was looking forward to watching the football match he had recorded at home, and he was angry when he overheard someone mention the final score.
Bunu kaydetmiyor musun?
- Aren't you recording this?
Bizi şimdi kaydetmiyor musun?
- Aren't you recording us right now?
Belge kayıtları savaşın 1700 yılında patlak verdiğini yazıyor.
- The document records that the war broke out in 1700.
O, mali kayıtları nasıl tutacağını öğrenecekti.
- He would learn how to keep financial records.
Dan bir ses kaydı ile Linda'nın suçunu kanıtladı.
- Dan proved Linda's guilt with an audio recording.
I still like records better than CDs.
The tourist's photographs and the tape of the police call provide a record of the crime.
The team set a new record for most points scored in a quarter.
I wanted to record every detail of what happened, for the benefit of future generations.
Within a week they had recorded both the song and the video for it.
When the deed was recorded, we officially owned the house.
We have no record of you making this payment to us.
She's signed a three-album deal with a new record label.
When making a tool-assisted speedrun, re-recording is inevitable if you want to attain a good time.
Gavin Ward's tool-assisted speedrun of Sonic 3 & Knuckles has no fewer than 160,027 re-records.
Now, just for the record, you have served time for drug dealing, haven't you?.
Trilobites have an extensive fossil record.
Paleontologists study the fossil record.
When Dick Larkin asked to see his credentials, the inspector not only produced them, but gave the owner's name and the county in which the brand was a matter of record.
His title to the property is of record at the county clerk's office.
The New York Times benefits from being consider a newspaper of record.
He was on record as opposing abortion.
His speech to the analysts was on record.
He had forgotten that his remarks would be on the record.
My PR in the marathon is 5 hours, 52 minutes.
Political donations are a matter of public record; your vote is private, but anyone can see how you donate.
The teacher checked the student's track record for her upcoming meeting.
... you know, wrote with this person, and -- because then what if it doesn't make it on the record? ...
... QUESTION: Your energy secretary, Steven Chu, has now been on record three times stating ...